01 Mar 2015
Hiç kimse ve hiç bir olay yoktur ki bizim iznimiz olmadan gelsin ve bizi hasta etsin.
Hiç kimse beni hasta edemez!
DUYGUSAL ÖZGÜRLÜK VE HASTALIKLARIMIZ
Hiç kimse ve hiç bir olay yoktur ki bizim iznimiz olmadan gelsin ve bizi hasta etsin.
Hasta olmaya sadece biz karar verir, biz kabul ederiz. Tabi ki bunun çoğu zaman farkında değilizdir. Bunu bilerek, isteyerek yapmayız ama bilsek de bilmesek de fiziksel ve duygusal tüm sorunlarımızın temelinde bilinçaltı negatif kalıplarımız, duygusal bağımlılıklarımız ve stresimiz yatar.
Aslında bedenimiz öylesine programlanmıştır ki kendi kendini rahatlıkla tedavi edebilir. Bizim tek yapmamız gereken bilinçaltı negatif kalıplarımızı, duygusal bağımlılıklarımızı fark edip pozitife dönüştürmektir.
Hayatımızda, dış dünyamızda yaşadığımız stresin neler olduğunu kolayca sıralayabiliriz ancak bilinçaltı negatif kayıtlarımızı, bu kayıtların dilimize vurmasını ve buna bağlı olarak duygusal dalgalanmaların hayatımızda yarattığı stresi fark edebilmek o kadar kolay değildir.
Bilinçaltında saklanan bu stresli düşünceler ve duygular birçok hastalığın temel nedenleridir. Gelen hastalıklar aslında bir çeşit uyarı sistemidir. Adeta şöyle der “ Arkadaşım sen kendine karşı çok sorumsuz davranıyorsun, kendini sevmiyorsun, kendine hak ettiğin değeri vermiyorsun, sende yolunda gitmeyen bazı durumlar var”
Fiziksel ve duygusal her türlü sorunun altında ki bilinçaltı negatif kalıplarımızı fark etmek ve pozitife dönüştürmek hastalıklarımızı sağlığa çevirmede çok daha derin bir iyileşme sağlar.
BİLİNÇALTI POZİTİF DÖNÜŞÜM ile;
- Farkındalık artar ve hayatımızda başka olasılıkların da var olduğunu görmemizi sağlar
- Konsantrasyon artar, zihin berraklaşır
- Yaşam enerjimiz artar, iş ve ilişki sorunları çözülmeye başlar
- Sağlıklı ve enerjik bir yaşam ile hayallerimizi gerçeğe dönüştürebilecek gücümüz olur.
- Psikolojik pek çok sorun, korkular ve kaygılar yerini kabullenişe neşeye ve coşkuya bırakır.
- Başkalarına karşı çok daha toleranslı olmaya başlarız.
- Biz değiştikçe çevremizdekilerin de tepkileri davranışları değişmeye başlar.
- Hayatımız da maddi ya da manevi konularda sürekli yaşadığımız, kendini tekrar eden olayların döngüsünden çıkarız.
- Sezgilerimiz açılır, kendi iç sesimizi duymaya başlar, hayatımızdan çok daha fazla keyif almaya başlarız.
- Yaşamımızın patronu olur, ne istediğimizi bilir, kendimizi çok daha iyi tanırız.